22 Oca 2011

Ne demek istedigini bilmiyorum. O deli!



Birkac seferdir ic bunaltan seylerden bahsediyorum farkindayim. evet, bunalmanizi goruyorum ve arttiriyorum. Ama guvenin bana bu sefer aradiginiz vurdumduymaz duysa da umursamaz Lola'yi bulabilirsiniz. Ya da diger bir ifadeyle: 'The bitch is back!'



23 Aralik:

Bir bakalim nelerimiz varmis? Okunmamis milyonlarca mail, yilbasi tebrik kartlari (su tum samimiyetsizligini uzerine takinmislardan), ama guzel hediyeler de var (mesela bir cift jimmy choo var ki - aman aman). Ve scotch. Ve Lady godiva. Ve Ben-ben-ben! (ic ses: Bu kombinle dunyayi ele gecirebilirim, gercekten) Muzik son ses - Paint it Black.  E o zaman bana hazirlanmak duser artik. Parliament mavisi mini elbise (Guess) - siyah kristal topuklu Louboutin - Lanvin portfoy. Saclar biraz abartili daginik. Yuzuk beyaz opal tastan (TopShop)- Siyah eyeliner ve kiremit rengi ruj da beyaz suratimda yerini aldiktan sonraa :  Lola-definetely ready to go!




Istanbul'a geldigimden beri ilk defa cikiyorum disari. Hakkini vermem lazim- Lacivert puruzsuz gokyuzu, ve yildizlar bu kadar parlakken hem kendime hem de Istanbula hatirlanasi bir gece yasatmamak yazik olur. Telefonum kapali, yeni bir hat aldim sadece bu sira gorusmek istediklerim ulasabilsin diye. (genel hattimin yillik izin zamani gelmisti zaten)  Oglen 3 gibi Mine'yi ariyorum ilk olarak (bilmeyenler icin aciklama: Mine; ic mimar, 26 yasinda, 1.72 boyunda - yesil gozlu - kizil sacli, 8 yasindan beri benimle) 

Emri veriyorum (dedim ya -zaman zaman - manpulatifim): " Gerekli insanlari topla seker - bu gece cok eglenicez" Guluyor - "geri gelmissin" diyor. Gercekten de geldim. Aynada son detaylarimla ugrasirken ve playlistte cikan the Killers - Under the Gun'a bagira bagira eslik ederken tekrar farkettim - bu beni seviyorum. Bu gece ertesini dusunmece yok, birbirine bagimli b.k cuvallarini dusunmek de yok. Kansiz insanlari da hatirima getirmiyorum (Buna Atil da dahil) Taktik yok, plan yok ( ki cok gerek duymam zaten) Hepsini ATTIM. En buyuk problemim corabimin kacmasi olabilir - ki onun icin de tedbirimi aldim. Yapmam gereken sey basit: Nefes al, ve sonra ver.   Saat 8e geliyor. Bir degisiklik yapip Code yerine Armani  Idole seciyorum. Boylece  son eklememi yaptiktan sonra arabama atliyorum. 8i 13 geciyor evden ciktigimda. Hizimi kesmiyorum. Sehir, isiklar, bogaz, supermarketler, guzel insanlar, cirkin insanlar, siyah kapilar, beyaz kapilar, cam kapilar-Hepsi kayarak geciyor. Benim onlari farketmemden cok onlar beni farkediyor. Mekana geldigimde heyecanla karsiliyor kapidaki gay gorevli. 'Ah Lola, nerelerdesin?' - Kibar bir  kahkahayla cevap veriyorum: Sarki: http://www.youtube.com/watch?v=1mB0tP1I-14


Mineyi goruyorum biraz ilerleyince. Gercekten gerekli 7 insani toplamis ve bana dogru geliyor.  Ortami daha fazla bekletmeden tekilayla girisi yapiyoruz. Ben Black Labella devam ediyorum.  ( aksirmiyorum veya tiksirmiyorum, bilginize) Cok iyiyiz. Haddinden fazla. 5 erkek 3 kiz olan grubun yuksek sesten nispeten uzak masasinda eglence 98%. Masa uzerinde kareoke yapanlar, ve hatta strptiz yapanlar var - ciddiyim. Butun bunlar aptal oyunumuzun sonucu. Masadan kalkmak icin bir bedel odeniyor bu gece - herhangi bi sebep ugruna: tuvalet - sigara- seks..her ne olursa!  Ve ilk 1 saat sorun yasanmasa da, zaman ve alkol orani ilerledikce oyun cok daha eglenceli bir hal almaya basliyor. Mesela, saatimiz 2.03u gosterirken lavaboya gitmek isteyen Mine en agir ama en eglenceli bedeli oduyor. - Stripper rolune soyunuyor ( buradaki soyunma sozluk anlaminda .) Ben ise sigara icin bayaa pahali , zaman zaman eglenceli bedeller odedim sadece. Ve, son bedelimi de odemeden masadan kaciyorum. Cunku bir sigara molasindan daha donerken omzumda bir el ile irkiliyorum.( Nefes al- sonra ver) Alkolun de etkisiyle paranoyak bir irkilme yasiyorum aslinda. Ama yogun aksanindan ve boguk sesinden kim oldugunu 1-2 sn gecikmeli de olsa anliyorum: Paolo! (Bkz - Milano, dergi cekimleri - kolunda dovmesi var - 94% seksi) Ve bu sefer beni en sicak, yakin hallerimden birinde yakaliyor. Sonuc olarak,  bizimkilere veda ediyoruz.  Mine'yi de alip , bedel odemeden kalkiyoruz masadan.  Minenin durumu pek ic acici degil isin acikcasi, dunyanin en sirin sarhosu ama kendi kendine hayatini devam ettirebilecek kapasitede degil. Onu evine birakiyorum once, Paolo arabamda bekliyor. Tas merdivenlerden ciktiktan sonra, evinin kapisini acip odasina birakirken Mine'yi, 'Atil nerede' diye soruyor. ( sakin kal - hatirla - Nefes al, sonra ver) Hizlica cevap veriyorum: "ATTIM"

Dondugumde onu bir sigara yakmis ipodumla ugrasirken buluyorum.. Nerede kaldigini soruyorum. Otelinin adini soyluyor. Otelde bekleyen birinin olup olmadigini soruyorum. Guluyor. Ben arabayi calistirirken bilegime bakip, surekli taktigim bilekligimin nerede oldugunu soruyor. Farketmis olmasi  beni keyiflendirmiyor diyemem, bu kesinlikle ikiyuzluluk olur.  Daha da hizlanip evime dogru yola koyuluyorum. Ve bendeyiz artik.  Saat 5. Sesi ilik. Keyifli. Hafif de gizli. Salonum sabirsizlik kokuyor.  Ne derler bilirsiniz, the Italian do it better. (Nefes al - ve ver) Playlistten uygun bir parca seciyorum. Once montunu cikarip atiyorum. Ve sonra da beni kollarina.  








Bu da sarki - 

3 kisi tepkisini koymus.:

xLarge dedi ki...

yarım kalmış ya bu yazı. Ben o kadar anlayışlı değilim, öle çözemiyorum hemen :)

Lola dedi ki...

hayal gucunu gelistir seker -kolay bak formulu verdim. Nefes al ve sonra ver .)

Adsız dedi ki...

Hmm, hmm, hmm,...

Boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum

Gece kadar siyah, kömür gibi siyah

Güneşin gökyüzünü kirletmesini istiyorum

Onun boyandığını, karardığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum.

Evet!

az'dan çok'a

the Italian do it better 3
('cause never seen that)
@
Taktik yok, plan yok 7
@
Parliament mavisi 8
@
LoveGame 9
@
Paolo 9
@
LoLa 10

great job

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...