18 Şub 2011

Yanyana duran iki figuru birbiriyle bağdaştıramıyorum.







Birazdan yılın en başarısız bulduğum kutlaması başlıyor. (ic ses:  .... ) Kendimden bahsetmiyorum. Ama populasyonun yarısından çoğu yaratıcılıktan uzak tekdüzeleşmiş bir “yılın ilk anları” klasiğiyle avunacak saniyorum yine bu gece. İnsanların eğlence anlayışına bir şey demiyorum, diyemem de. Bazı şeylerin abartılmasına karşı olmadığımı da defalarca dile getirdim. Amaaa, kalkıp her tarafı kırmızı gümüş renklere boyayıp bir de kafalara o aptal karton şapkaları bir marifetmiş gibi geçirmelerinin herhangi bir özrü olamaz. Bunu kabul edemiyorum. Ve sessizce bu saçmalığı en içten dileklerimle reddediyorum.


31 Aralık:
Sabah koşar adım ofise geldim. Ivır zıvırları çabucak halledip olabildiğince kısa sürede kendi yaşama alanıma dönmek için elimden geleni yapıyorum. Hiç tanımadığım departmanlardan insanlarla yeni yıl tebrikleri zırvalıyoruz. Aslında eğlenmediğimi söyleyemem. Zaten çok yakın olduğum 3-4 insan var, ve onlarla ofisin geri kalanı hakkında 88% acımasız yorumlarımızı sıralamak hiç de sıkıcı değil açıkçası. Ofis çalışanları genelde kendini bilen tiplerden oluşuyor ama biraz sonradan görme tipler de yok değil. Mesela genel müdür Bay S'in sırf bugüne özel getirdiği ’64 Fransız ev yapımı şarap için arkadan gelen yorum: “ Şampanyasız bir kutlama bence hoş değil”. Babanın evinde hep şampanya içiyordun değil mi pislik! (bkz. hadsizlik veya yersizlik)




Bugünün en sevdiğim kısımlarından biri de mağazalardan yeni yıl jesti olarak gelen daha günyüzü görmemiş tasarım ayakkabılar. Bunlarla kendimden geçmiyorum belki, kendim dışındaki maddelere haddinden fazla değer vermediğimi bilirsiniz. Ama sınırlarımı zorlamıyorlar dersem çok büyük bir ikiyüzlülük yapmış olurum.  Bu gece için kıyafetlerim çoktan hazır, ama ayakkabıda bir değişikliğe gitmem an meselesi.  Zira el yapımı bir parça var elimde ve bu gece giyeceğim Dior gümüş mini elbiseyle akıl almaz bir bütünlük oluşturuyor. Sanırım birbirleri için yaratılmışlar. Beni affet Chanel. Ama bu gece seni evde bırakıyorum. Annemle de uzun bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra hazırlanmaya başlıyorum. Duş- check. Makyaj – check. Gümüşi dior ve siyah el yapımı 6 inches – check. Paco rabanne ultraviolet bu geceki tercihim. Ve Mcqueen portföyün içine kredi kartlarım ve gerekli küçük ayrıntılarımı da koyunca – 2010, ready to go! (spoiler: bu gece, çok sert geçicek..)







Bir de gec olsa da mutlu yıllar! ve uslu kalın .)

4 kisi tepkisini koymus.:

Adsız dedi ki...

ultraviolet! Parfumlerini seviyorum.

Adsız dedi ki...

Sanirim yilbasi hakkindaki goruslerine ben de katiliyorum. Bu kadar sert degilim sonucta butce gibi bir kisitlamasi var insanlarin. Ama yine de daha yaratici olabilirler haklisin.

wimparella dedi ki...

evet girdiğim en sert yılbaşıydı :D

Lola dedi ki...

@Adsiz(2) Paranin bu konuda bir ozur oldugunu dusunmuyorum.

@wimparella Haha zor geceydi ama basariyla tamamladigimizi dusunuyorum .)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...