29 Kas 2010

Bu teklifi kabul etmezseniz kendinizi bir filin altında kalmış gibi hissedeceksiniz.

SAHNE:
 7 Kasım Büyük Ada gününün ertesi akşamı. Ev takılmalarının yoğun yaşandığı bir İstanbul dönemi. Hava soğuk. Bazen ortam da.

AKTÖRLER:
  • Atil: Henüz hiçbir kitabı yayımlanmamış, pek çok kişice informal olarak tanınan modern zaman duüşünürü 1.84 boylarında, 78 kilo. Kumral. Ela gözleri var. 27 yaşında. ve zengin. Ayrıca kültürlü,  ve Londra'da ikamet ediyor. Toplumsal görevleri veya karanlık güçleri yok. Gelecek vaat ediyor. Şimdilik yaşıyor, hepsi bu.
  • Lola: (Biliyorsunuz zaten) 25 yaşında, 1.75 boyunda, 50 kilo. Bamya sevmiyor, sevenle ilgili bir problemi yok.
  • Pınar: Lola'nin yakın arkadaşı. Çekici, ozgur.  25 yaşında. 1.72 boylarında ve 51 kilo. Siyah saçli. beyaz tenli ve gümüşi gozleri var. Topuklu giymeye bayılıyor. Iyi bir aileden geliyor ve yetenekli bir art direktor. Evlilige inanmıyor, ama evlenmeyi düşünüyor. Kelepçeleri var.
  • Cenk: Lola ve Pınar'in iş arkadaşi + Atıl'ın çocukluk arkadaşı. Ihaneti tatmış duygusuz gorunmeye calışan mantıklı duygusallardan. Keşke kelimesini çok kullanıyor, ama rahatsız edici değil. 28 yaşında. 1.86 boyunda, 75 kilo civarlarında. Esmer , yeşil gözlü. Kısaca zeki, çevik ve gideri var.

OLAY:
Karanlık ve nispeten soğuk bir Kasım akşamı. Saat 6'ya gelirken Pınar arayıp aksam bende olacagini buyurdu (kelımenın sözlük anlamıyla) Sesinde birşeyler ters gidiyor tonu yok ama sinirlenmiş belli. Bekliyorum diyorum(söylememe gerek varmış gibi) Başım içinde kolbastı yapan bir grup ateşli genç varmışçasına zonkluyor. Alkolden değil, kararında içtim (ki zaten bende başağrısı yapmaz) İki tane ağrı kesici atıp Türk Kahvesi ve muhteşem kokusundan medet umuyorum. (iç ses: Tanrı seni korusun ey kahve çekirdeği) Sonra da bir duş alıp üstümü değiştiriyorum. Bu sırada Atıl uyuyor, ve kesinlikle uyanmıyor. (iç ses: Uykusu derin insanlara taparım - uyanmasınlar diye şekilden şekle girmiyor insan.) Saçımı hafifçe havluyla kuruttuktan sonra bir kahve daha alıp sigaramı yakıyorum. Pınar 10-15 dk.ya burada olur. Cenk de gelir sanırım. Bir "evdeyiz ve mutluyuz akşamı" daha önerirlerse çıldırabilirim- hatta çirkefleşebilirim! 

Dışarı havası istiyorum. Sahne istiyorum. seyirci istiyorum. eğlence istiyorum. Derken, saat 7:30 civarlarında Pınar geliyor. Zile basmasına gerek yok, kırmızı topuklarının sesinden anlıyorum zaten. Kapıyı açıp içeri alıyorum. Muhteşem görünüyor tek kelimeyle- Stefanel pantolon, H&M bluz, Dior hırka, stiletto kırmızı Manolo Blahnik'ler - ve tabii ki keskin Armani Code. Hafifce öpüp içeri koşuyor resmen. Hızlı ve keskin hareket ediyor( sinirli oldugunda yaptığı gibi) Tek kelimelik cevaplar veriyor:
-Nasılsın canım?
-İyi* gibi.  Atıl nerede diye soruyor. uyuyor deyince biraz daha rahatca atıyor kendini koltuğa. Ne olduğunu anlatmaya başlamadan çözüyorum zaten. Cenk'le tartışmışlar ve sorunlu taraf Pınar. Akşam buz gibi bir Cenk sahnede olucak, ama aslında Pınar kendince haklı sebepler bulabiliyor. Birer içki dolduruyorum ve rahatlatıcı konuşmalar yaptıktan sonra Cenk'i arayıp sadece "Gel" diyor - ve evet. Cenk yarım saat içinde geliyor :) Bunlar arka plan bilgileriydi aslında. Cenk gelmeden Atıl'ı uyandırıyorum - ve gecenin asıl tartışması o saatten sonra başlıyor.
Soru: "Para karşılığı seks kabul edilebilir mi?"
Ben bunun da alelade bir meslek oldugunu savunuyorum. Cenk ise sadece farklı düşünmüş olmak için bunu söylediğimi savunuyor. Atıl ise sadece gülümsemekle yetiniyor (akıllı adam tabii) Cenk nerede durması gerektiğini alkolün de etkisiyle kestiremiyor. Ve beni bildiğin düelloya davet ediyor. Onun iddiası şu:
"aile repütasyonu falan filan gibi sebeplerden ben asla paraya ihtiyacım bile olsa bunu yapmazmışım"
Benim iddiam ise "Gayet de yaparmışım" (iç ses: Challenge Accepted) - Uffie-the party
Gecenin oyunu :  " Parayı komodinin üstüne bırakabilirsin. "


Diyerek hazırlanıp çıkıyoruz evden. Partner seçmek serbest. İsimler değişiyor - Cenk artık Hakan, Atıl artık Cem, Pınar artık Müjde - ben de Ahu. Önce herzamanki mekanlardan birinde alkol seviyesini yükseltip  Atıl ve Cenk'in bildiği amacımıza uygun bir başka yere geçiyoruz. Yakışıklı ve zengin iş adamları + femme fatale biraradaysa - eğlence kaçınılmazdır. Haydi o zaman: "YILDIZIMIZ PARLASIN "..

Sonuç: Cenk iddiayı kaybetti. Ama gecenin en yüksek kazancı da kendisine ait.
Gelir sıralaması: 
1. Hakan 
2. Ahu 
3. Müjde 
4. Cem


    4 kisi tepkisini koymus.:

    Adsız dedi ki...

    En sevdiginiz tartisma programi oylamasinda oy kullandik kullanmasina ama reelde bize uygun şik yoktu bilgi :D magazin olmasi icinde at suratli zuhale oyu ilettik ( hate it all )
    Yorumumuza gelinceee ; puan verilmesi belki seni kizdirio olabilir bilemiorum ama 7 veriorum.
    Muallakta bi suru hadise kalmis,okuyucu anlamio (ister öküz de ama böle,yerse) ve kim ne kadar kazandi $ mi € mu £ mi bilemiorus mesela.
    LM vitamini almaya devam
    - MaX -

    Lola dedi ki...

    Yok puanlama hosuma gidior. ama daha yuksek puan beklerdim esasen - teknik acidan en azindan :) // bir de muallak derken gereksiz ayrinti doldurmiyim dedim. Yok kiminki buyuk, kiminki zengin kiminki cirkin. Sonucta kazanilan paralar birbirine yakin ve tamamen turk mali :)

    Lola dedi ki...

    Bir de bu oylama secenekleri ciddiyetimi yansitmiyor kesinlikle :) ama asil cevabinizi merak ettim mosyo?

    Adsız dedi ki...

    Tartişma sevmem,tartişani sevmem, tv karşisinda zmn geçirmem,geçirenide sevmem,küçükkende sevmezdim büyükkende sevmedim.
    - MaX -

    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...