6 Eki 2010

Kimseye Etmem Şikayet.

Simple bir ilişki için ne lazım? (En az) 2 kişi, çekim, aşk, akıl, e bi de sex. Ama böyle bişeyler daha lazım. Hani "chemical X" gibi, şu çizgifilmlerde neyin içine koyarsan bomba bişeyler oluyor ya. Ondan işte. Böyle hep fireworks, flashlights olsun diye ilişkide. Birşey lazım. o "X" lazım. (ya da "Y")
http://www.dailymotion.com/video/xd80bl_royksopp-what-else-is-there-hq-orig_music

Evet, Ali'yi aradım. Zaten çoktan birileri yetiştirmiştir "the yabancı"yı. İçimde hiçbir eksiklik olmayarak, hiçbir utanma veya pişmanlık da olmadan, arıyorum. (iç ses: ruhsuz muyum?, yok yok çok sıkıldım sadece) Taa ki, Ali telefonu şak diye açıp, hemmen bana geliyosun diyene kadar. Neydi ki bu şimdi? Sex'i aldatma olarak sayıyo demek mi oluyodu bu? Aslında Ali bir saykopatik katildi, ve beni oracıkta öldürecek miydi? (Öyle olsaydı ne eğlenceli olurdu diye düşünüyorum) Neyse, işten gelmiş ve yorgunum aslında. Ama yine de farklı bir enerjm var. Hazırlanıp gidiyorum. Kapıyı çalıyorum, bekliyorum. Ses yok. Biraz daha bekleyip, bendeki anahtarla kapıyı açıyorum. (iç ses: noluyo lan?) Salona geçince beni görüyor, alelacele geliyor, "Canım pardon, kulaklıklaydım duymamışım" . "Önemli değil" diyorum. Bir değişiklik var beyimizde. Böyle bi daha atak, o ne zamandır olan sümsük hali yok. 3 ay önce, ilk tanıştığımız Ali diycem nerdeyse. Ama, aceleci olmuyorum. Koltuğa atıyorum kendimi. "Ne oldu" diyorum. (Daha öküz olamam) Bir an duraksasa da, hemen kendini toparlıyor ve "Özledim, sadece" diyor. Kafamı sağa eğiyorum, saçmalama diyip yaklaşıyorum, neoldu diye tekrar soruyorum. Bir anda sarılıp öpüyor, ben de durdurmuyorum. Ve, Paris'e gidiyoruZ* diyor, ve böyle büyük bi tepki beklercesine gözümün içine bakıyor.. Duraksıyorum, ne yani bunun için mi bütün heyecanı? Paris. Tamam çok seviyorum o şehri, de zaten geçen ay ordaydık. O anda keşke hayatlarımız altyazılı olsa diyorum, karşımızdakinin dilini bize çeviren bi translator. Misal annenin kızına "Nerdeydin" derken aslında "niye bu kadar geç kaldın aslında sana çok kızdım" dediği altyazı geçilse. Neyse konuya dönüyorum"Nasıl yani?" diyorum. "Anlasana küçük aptal! Hani uğraşıyordum ya şirkete master'ı kabul ettirmeye, ve Paris'teki ofise geçmeye?" (iç ses: acaba ne zaman anlattın, ve ben ne düşünüyordum). "ee?" diyorum. " OLDU! Paris'e gidiyoruZ!" (iç ses: de niye gidiyoruM değil de gidiyoruZ?) Susuyorum. (farkındayım, tam bir öküzlük sergiliyorum) Bişeyler anlatıyor, işte evi orada tutarmışız, bilmem neler olurmuş, ben de zaten o istediğim programa devam etmeliymişim--falan filan. Derken,(salak olduğum için) lafını balla değil bildiğin baltayla kesiyorum: "Ali dün biriyle yattım". Bu sefer sessizlik sırası onda. Bi açıklama yapayım, cümlemi "ama"larla devam ettireyim diye bakıyor. Ama yapmıyorum. Ayağa kalkıyorum, "Git" diyor. Gidiyorum. Bu kadar. (iç ses: sanırım tırnağımı kırdım)
(Demek ki neymiş? Ali random sex'i aldatmak olarak görüyormuş.)

İyi bi ilişkinin chemical X'i ne bilmiyorum, ama güzel bi İstanbul akşamınınkinin çok iyi biliyorum. Scotch, buz,a bi de müzeyyen senar:
http://www.dailymotion.com/video/xc9azq_muzeyyen-senar-kimseye-etmem-ikayet_music

xoxo.

1 kisi tepkisini koymus.:

Loveme2times dedi ki...

mutlu intikam varmıdır-sıcakmı olur soğukmu olur ekmek arasımı yenir ?
sırrı elinde şuan,ne mutlu sana
hahahahahahahahah ( diye yeni uyanmış gözlerle pc ye bakarak güldü MaX )

ps : "Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı." (Romeo + Juliet)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...